Bu haftada yazıma internette görüğüm bir yazıdan alıntı
yaparak başlayacağım.
"Yıl 1990... Dağlık Karabağ Savaşı'nın
Ağdam Cephesi'nde Azerbaycan milis teşkilatı lideri Qatır Memmed ile
birlikteydik. Ermeniler, Kızıl Ordu generallerine rüşvet vermişler; bölgedeki
Rus tank birliği bizim olduğumuz bölgeyi cehenneme çevirmekteydi. Birden,
aralarından iki tanesi ayrılıp üzerimize doğru geldi. İlerleyen yıllarda
şehitlik mertebesine eren Memmed ile göz göze geldik. Aşikardı ki tanklardan
kurtuluşumuz yoktu! O anda kelime-i şehadet getirdiğimizi hatırlıyorum.
Lakin iki tank, tam
olduğumuz yere geldiklerinde birden namlularını karşı tarafa çevirip ateş
etmeye başlayınca şaşırdık. İşte o anda tankların telsiz antenlerine takılmış
mavi zemin üzeri bozkurt işareti olan Gagavuz bayrağını gördük. Daha sonra
tanktan inip yanımıza gelen Gagavuz teğmeninin (çavuş veya subay da olabilir)
şu sözleri benim nazarımda hususi tarihtir;
"Şu Ruslar'a bak!
Parayı aldılar, bize Türk kardeşlerimize ateş emri verdiler. Biz de isyan edip
buraya geldik. Şimdi durum beraberedir, rahat olun"
Gagavuz Türkleri
Ortodoks Hristiyandır. Aynı Ermeni ve Ruslar gibi. Azerbaycan Türkleri ise
Müslümandır. Hristiyan Gagavuz, din kardeşini bırakıp, kan kardeşinin yanında
olmuştur."
(Ardan Zentürk'ün Savaş Hatıraları'ndan)...
Yakın tarihe kadar böyle anıları olan bir milletin şuan
milliyetini söylemesi bile ırkçılık olarak nitelendirilirken biz ne yapıyoruz?
Yukarı anıda olanlardan zarar görenler şuanda bu anıların tekrar yaşanmaması
için çırpınırken biz buna karşı ne yapıyoruz? Milli günlerini tatil olarak
gören bir nesil oluşurken hangimiz bunun karşında duruyoruz? Milletinin tarihini
sadece zorunlu olduğundan ve sınıf geçmek için çalışan bir nesilden mi tarih
bilmesini bekliyoruz?
Ülkemizdeki milli şuurun gücünden korkanlar bunu şuuru
yok etmek isteyenler çeşitler dernekler, vakıflar, tarikatlar, cemaatler vb. İsimlerle
toplum düzenini değiştirmeye çalışırken onların önünü açmaktan başka birşey
yapmıyoruz. Okumuyoruz, okutmuyoruz, kati
suretle öğrenmiyoruz.Hacıya, hocaya, büyücüye kitaplardan daha çok güveniyoruz.
Dünyanın çeşitli yerlerinde kan kardeşlerimiz katledilirken kan kardeşimiz
olmayanlara daha çok ağlıyoruz.
Milletimiz tarih boyunca vatanına dinine sadık bir millet
olarak biliniyordu.Bu yüzden bu özelliklerimizi yok etmeyi hedeflediler ve
amaçlarına emin adımlarla ilerliyorlar.Artık iradeyi elimize alıp atalarımıza
layık torunlar olmanın zamanı gelmedi mi? Peygmberimizin hadisi 'Akan bir
nehrin kenarında olsanız bile israf etmeyiniz' Avustralya'da su şişelerine
yazıldı. Biz yılda yaklaşık 140ton suyu boşa harcıyoruz. Yabancılar doğruları
bizden öğrenirken artık bizlerde kendi doğrularımızı uygulamalıyız.Sürekli
okuyarak yeni bilgiler öğrenerek çağın gücü bilgiyi elimizde tutmalıyız.
Unutmayın; bizim ve gelecek nesillerin rahat yaşaması için biraz dikkat
yeterli…
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder
Not: Yalnızca bu blogun üyesi yorum gönderebilir.