2 Mart 2014 Pazar

Tarih Nedir? Ne Değildir? - 2



            Araya giren hastalıklar, uzun süreli seyahatler yüzünden uzun süre sonra tekrar yazı yayınlıyorum.Bu haftakı yazı uzun süredir aklımda olan blogun ilk yazısının devamı biçiminde olmasını istedim.
Bu haftaki yazımda halkımızın tarihi yorumlama konusundaki farkettiğim eksikleri sizlerle paylaşmak istiyorum.İlk değerlendirmeye şu sıralar gündemde olan bir konu ile girmek istiyorum.Hepiniz biliyorsunuz ki şu sıralar tarihimizi belli bir yönden anlatan bir dizi var ve bu dizide hükümdarın oğlunu öldürmesi yüzyıllar sonra olay oldu.Sonraki veliahtın kötü yönetimi ise insanların “Abisi ölmeseydi Osmanlı hala dururdu.”  gibi bir düşünceye kapılmasına neden oldu.Şimdi bu taraftan değerlendirirsek şu konuda haklılar;
Büyük şehzade bilime, tekniğe ve denizciliğe önem veren bir şahsiyetti.Eğer o hükümdar olsaydı muhtemel olarak yeni dünyada   bir Türk kolonisi bulunacaktı.Yeni dünyada şuan türkçe konuşan müslüman devletler olabilirdi.Ve atalarımız büyük ihtimal sanayi devrimini kaçırmazdı.Fakat olaylar bunlarla ibaret değil.Herkes tek taraflı ve bizim yapabileceğimiz işlere bakıyor.Mesela Devlet-i Aliyye o zamanda güçlü olsaydı bile Fransız İhtilali olacaktı.Milliyetçilik ve millet-devlet düşüncesi geniş kitlelere yayılacaktı.Yani Devlet-i Aliyye yine bu olaylardan etkilenecekti.Devlet-i Aliyye’nin şuan bulunduğumuz zamana gelmesi ihtimali yok denilecek kadar azdır.Ancak ne olurdu, halkın refah seviyesi ve ahlak seviyesi yüksek olabilirdi, sanayi ve nitelikli işçi bakımından batı ülkeleri ile yarışabilir duruma gelirdik.Para birimimiz daha değerli olurdu.Bunlar gibi seçenekler uzatılabilir.
Fakat işin diğer tarafına gelirsek bu olay basit bir baba-oğul kavgası değildi.O baba tüm cihanı yönetiyordu.En büyük rakibi ise ne komşu imparator ne de başka bir impatordu.O babadan başka herkesin önünde eğildiği halkın ve askerin sevdiği kişi büyük oğluydu.Bu bir iktidar kavgası idi.Entrikalar, yalanlar ve benzeri olaylar bir tarafa en önemli sebep dünyayı yöneten iktidarın tehdit altında olmasıydı.
Tabiki insanın içini bilemezsiniz bu örnek bir olaydı.Önemli olan bu olaylara her yönü ile bakmaktır.Ülkelerin sadece kendi kaderini değil, dünyanın  kaderini değiştirdiği bir dünyada yaşıyoruz.Yani günümüz şartlarında kim olursa olsun Devlet-i Aliyye yıkılacak, Sovyetler ve Yugoslavya dağılacaktı.Bunları değiştiremezsiniz, bunlara kim karar veriyor tartışılır.Sonuçta olan olmuş ve bazı insanlar başa geçmiş bundan sonra bize sadece saygı duymak düşer.Tarihte konuştuğumuz insanların hepsinin bizden çok büyük olduklarını unutmamalıyız.Ne olursa olsun saygı duymalı ve geçmişte yapılan hatalardan ders çıkarıp geleceğe yön vermeliyiz.
Unutmayın; bizim ve gelecek nesillerin rahat yaşaması için biraz dikkat yeterli…